Connect with us

GÜNDEM

Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Eğitim Bakanları 8. Toplantısı’nda konuştu

Published

on

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Eğitim Bakanları 8. Toplantısı’na katıldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olduğu toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’da bulunmaktan büyük onur duyduklarını ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının selamlarını iletti.

Bakanlık basın bürosunun açıklamasına göre, Çavuşoğlu, daveti için Azerbaycan Cumhuriyeti Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Amrullayev’e ve tüm yetkililere teşekkürlerini sunarken, toplantının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayan Genel Sekreter Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ve Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryası’nı tebrik etti.

-“Karabağ’da elde edilen zafer, KKTC için de büyük bir zaferdir”

Konuşmasında, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in liderliğindeki Azerbaycan ordusunun işgal altındaki topraklarını yeniden kazanmasını yürekten kutlayan Çavuşoğlu, Karabağ’da elde edilen zaferin KKTC için de büyük bir zafer olduğuna vurgu yaptı.

KKTC’nin eğitim sistemi hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, okul öncesi eğitimden yükseköğretime kadar geniş bir yelpazede hizmet verdiklerini belirterek, KKTC’nin yükseköğrenim sektöründe her yıl artan yerli ve yabancı öğrenci sayısı ile Akdeniz’de kaliteli eğitim sunan ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.

-145 ülkeden öğrenci, 65 ülkeden akademisyen, 20’den fazla üniversite…

145 ülkeden öğrencisi ve 65 ülkeden akademisyeni olan yirmiden fazla üniversiteye ev sahipliği yapan KKTC’de, Türk devletlerinden ve dünyanın birçok farklı ülkesinden öğrenci kabul edildiğini belirten Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Üniversiteler Birliği, Uluslararası Üniversiteler Birliği ve İslam Üniversiteleri Federasyonu gibi uluslararası kuruluşlara üye olan üniversiteleriyle, Kuzey Kıbrıs’ı bir eğitim adası yapma hedefi doğrultusunda çalıştıklarını söyledi.

Türk devletlerinden daha fazla öğrencinin KKTC’yi tercih etmesi için fuarlar düzenlemeyi planladıklarını ve Türk devletlerinin eğitim bakanlarından bu konuda destek beklediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, düzenlenecek karşılıklı eğitim fuarları sayesinde gençlerin Türk dünyasında eğitimlerini tamamlamaları ve ortak kültürün genç yüreklere aşılanmasının sağlanacağına olan inancını dile getirdi.

Çavuşoğlu, KKTC’nin en eski üniversitesi olan Doğu Akdeniz Üniversitesi ile Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi’nin de Türk Üniversiteler Birliği’ne (TÜRKÜNİB) üyelik başvurularının kabul edildiğini duyurdu.

-“Türk dünyasının birlik ve beraberliğini pekiştirmek adına ortak eğitim faaliyetleri çok önemli”

Türk Devletleri Teşkilatı Ortak Alfabe Komisyonu’na KKTC Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iki uzman atandığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu uzmanların, ortak Türk alfabesi çalışmalarına büyük bir sorumlulukla bağlı ve bu alanda her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade ederek, Türk dünyasının birlik ve beraberliğini pekiştirmek adına ortak eğitim faaliyetlerinin önemine dikkat çekti.

Teşkilat bünyesinde üzerlerine düşen her görevi layıkıyla yerine getirebilmek için ellerinden gelen her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, eğitim alanında Türk devletleri ülkelerinde gerçekleştirilecek etkinlik ve toplantılara katılmak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de eğitim alanında faaliyetler gerçekleştirmek üzere ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Konuşmasının sonunda samimi ve sıcak ev sahiplikleri için Azerbaycan Cumhuriyeti Bilim ve Eğitim Bakanı Sayın Emin Emrullayev’e ve ekibine teşekkür eden Çavuşoğlu, toplantının hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.

-Çavuşoğlu yarın yurda dönecek

Türk Devletleri Teşkilatı Eğitim Bakanları 8. Toplantısı’nda Bakan Çavuşoğlu’na, KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer ile Özel Kalem Müdürü Kemal Şöföroğlu eşlik ederken, Azerbaycan’daki temaslarını tamamlayan Çavuşoğlu, yarın yurda dönecek.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Sadık Gardiyanoğlu: Eğitimli hasta bakıcı yetiştirmek için çalışma içerisindeyiz

Published

on

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kanser Hastalarına Yardım Derneği heyetini kabul etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Ayşe Kanlıada başkanlığındaki Kanser Hastalarına Yardım Derneği heyetini kabul ederek görüştü.

Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Ayşe Kanlıada kanser hastalarının yaşadığı sıkıntıları aktararak kanser ilaçlarına erişim ve hasta bakıcı konularında görüş ve önerilerini Bakan Gardiyanoğlu’na aktardı ve destek istedi.

Bakan Gardiyanoğlu Kanser hatalarının yaşadığı sıkıntıları çok yakından bildiğini dile getirerek   ilaç tedariği konusunun Sağlık Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu belirtti.

Sosyal Sigortalar Dairesi olarak sadece ödeme noktasında devrede olduklarını ifade eden Gardiyanoğlu, bu konudaki hassasiyetleri Sağlık Bakanlığı’na ileteceğini kaydetti. Gardiyanoğlu eğitimli hasta bakıcı yetiştirmek adına bazı çalışmalar içinde olduklarını kaydederek, hasta bakımı kursları açılması için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını anlattı.

Gardiyanoğlu eğitimli hasta bakıcı yetiştirmenin hem sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak hem de hastaların bakım ihtiyacını karşılamak adına oldukça önemli olduğunun altını çizdi.

Gardiyanoğlu “Kanser hastalarına yardımcı olmak boynumuzun borcudur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak üzerimize düşen görevleri yapmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

GÜNDEM

Aziz Gülbahar: Kardeşlik hukuku bozulmasın

Published

on

MMV Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Türkiye ile KKTC arasındaki kardeşlik bağlarını zayıflatmaya çalışanlara tepki göstererek, “Kardeşlik hukuku bozulmasın” dedi.

MMV Vakfı Başkanı Gülbahar, Türkiye ve KKTC yetkilileri ile ortak değerlere saldıranları eleştirerek, “Kardeşlik hukuku bozulmasın” dedi.

Gülbahar önerilerini de ortaya koydu:

  • “Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiye ile KKTC arasında ekonomik, sosyal projeler yapmak yeterli değildir. İki ülke arasında derhal beşinci kol faaliyetlerini önlemek için bir antlaşma yapılmalı, gereken kuruluşlar bir an önce oluşturulmalıdır.”
  • “Oluşturulması gereken kuruluşların başında ise İletişim Başkanlığı ile KKTC Milli İstihbarat Teşkilatı gelmektedir.”

Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, Anavatan Türkiye ile Türkiye yetkililerine, milli değerlerle, dini kimliğe saldıranların da, Kıbrıs Türk yetkilileri ile Kıbrıs Türk Halkı’nın milli aidiyetine, din anlayışına saldıranların da hata yapmakta olduklarını belirtti, herkesi sakin olmaya, kardeşlik hukukunu bozucu hareketlerden vazgeçmeye davet etti.

Gülbahar, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü için yaptığı fedakarlıkları, KKTC için yaşamsal önemini bilmeyenlerle Kıbrıs Türk Halkı’nın milletine ve dinine bağlılığını, tarihsel mücadelesini, Atatürkçülüğünü henüz öğrenemeyenlerin kendi kendilerini sorgulamaları gerektiğini vurguladı.

Aziz Gülbahar açıklamasında şunları kaydetti:

“Bölgemizde çok önemli gelişmeler yaşanıyor, Rum komşularımız, Kıbrıs’ı yutmayı amaçlayan Avrupa Birliği’nin büyük maddi desteği ile nerdeyse nefes almamızı önlemek için baskılarını, uluslararası oyunlarını artırıyor.

Rum kesiminde bir yandan özellikle gençler arasında hedefi Kıbrıs’ı Yunan yapmak olan EOKA ruhu yükseltilmeye çalışılırken diğer yandan hedefi Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak olan ambleminde ateş ve balta bulunan yeni bir örgüt kuruluyor.

Hal böyleyken birileri Kıbrıs’ta birkaç öğrenciden yola çıkarak başörtüsü problemi çıkarıyor ve birileri, “ elçiye zeval olmaz” anlayışını göz ardı ederek Anavatan Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi’ne saldırıyor.

Önemli bir görevde bulunan bir yetkili ise Ankara’dan tüm Kıbrıs Türkü’ne akla mantığa sığmayacak eleştiriyor yöneltiyor, Başbakanı aşağılamaya çalışıyor.

Sanki de gizli bir el Kıbrıs Türk Halkı ile Anavatan Türkiye’deki kardeşleri arasındaki bağları zayıflatmaya, KKTC vatandaşları arasında nifak sokmaya çalışıyor.

Olacak şey değil; Anavatan Türkiye ile Türkiye yetkililerine, milli değerlerle, dini kimliğe saldıranlar da, Kıbrıs Türk yetkilileri ile Kıbrıs Türk Halkı’nın milli aidiyetine, din anlayışına saldıranlar da hata yapmaktadırlar.

Dolayısı ile Milli Mücadele Vakfı olarak herkesi sakin olmaya, kardeşlik hukukunu bozucu hareketlerden vazgeçmeye davet ediyoruz.

Türkiye’nin bizler için yaptığı fedakarlıkları, bizim için yaşamsal önemini bilmeyenlerle, Kıbrıs Türk Halkı’nın milletine ve dinine bağlılığını, tarihsel mücadelesini, Atatürkçülüğünü henüz öğrenemeyenler kendi kendilerini sorgulamalıdır.

Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiye ile KKTC arasında ekonomik, sosyal projeler yapmak yeterli değildir. İki ülke arasında derhal beşinci kol faaliyetlerini önlemek için bir antlaşma yapılmalı, gereken kuruluşlar bir an önce oluşturulmalıdır..

Oluşturulması gereken kuruluşların başında ise İletişim Başkanlığı ile KKTC Milli İstihbarat Teşkilatı gelmektedir.”

Continue Reading

GÜNDEM

Avrupa, Trump’ın politikaları nedeniyle ABD’yi terk edecek bilim insanlarına kucak açmak istiyor

Published

on

Avrupa ülkeleri, ABD’nin Donald Trump yönetiminin bazı bilimsel araştırma alanlarındaki kısıtlamaları ve fon kesintileri nedeniyle işinden olan “altın beyinleri” karşılamaya hazırlanıyor.

ABD’de Cumhuriyetçi Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu ocak ayından bu yana keskin değişiklikleri de beraberinde getiren politik adımları, bilim çevrelerinde korku ve tedirginlik yarattı.

Trump yönetiminin aldığı kararlarla ülkedeki bazı laboratuvarlar kapatıldı ve bazı araştırma alanlarında fon kesintilerine gidildi.

Fon kesintilerinden etkilenen iklim, biyolojik çeşitlilik, kirlilik ve kadın çalışmaları gibi araştırma alanlarında çalışan yüzlerce kişi ise toplu olarak işten çıkarıldı.

İşten çıkarılanların arasında ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) bünyesinde bir yıldan daha kısa süredir çalışan ve deneme sürecinde bulunan yaklaşık 800 ve Çevre Koruma Ajansı (EPA) bünyesinde görev yapan yaklaşık 400 personel de yer aldı.

ABD Savunma Bakanlığı da mart ayında aralarında iklim değişikliğinin etkileriyle ilgili araştırmaların da yer aldığı portföyündeki 90’dan fazla çalışmada kesintiye gittiğini duyurdu.

Ayrıca ABD Ticaret Bakanlığı, Princeton Üniversitesinin, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresinin (NOAA) hedefleriyle uyuşmadığı gerekçesiyle iklimle ilişkili 3 araştırma projesine sağlanan yaklaşık 4 milyon dolar değerindeki fonun kesileceğini açıkladı.

İklim araştırmaları konusunda ortaya koydukları verilerle alanda yapılan araştırmalara katkı sunan en kritik kurumlar arasında yer alan NOAA ve EPA da dahil araştırmacıların toplu işten çıkarılmaları, bazı laboratuvarlarının kapatılması, bilimsel araştırma yürütülen alanlarının kısıtlanması, sadece ABD’de değil aynı zamanda ABD’deki kurumlarla çalışan küresel işbirlikçileri için de belirsizlik oluşturdu.

– Çok sayıda araştırmacı ABD’den gitmek istiyor

Bilimsel araştırma dergisi Nature’un anketine göre, ABD’de 4 araştırmacıdan 3’ü, hükümetin kısıtlayıcı tedbirlerinin ardından ülkeyi terk etmeyi düşünüyor.

1650 kişinin yanıtladığı ankette katılımcıların 1200’den fazlası Kanada, Avrupa ya da Avustralya’ya gitmeyi düşündüğünü söyledi.

Öte yandan ABD’nin önde gelen üniversitelerinde profesör ya da kıdemli akademisyen olarak görev yapan isimlerin de farklı bir ülkede çalışmak için başvuruda bulundukları yönündeki haberler basına yansıdı.

2025’in ilk 3 ayında İngiltere’de iş başvurusunda bulunan yabancıların arasında Amerikalıların oranı geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 2,5 artarak yüzde 8,5 oldu.

– Avrupa, ABD’nin beyin göçünü fırsata çevirmek istiyor

Düzensizlik, belirsizlik, fon kesintileri, göç kısıtlamaları ve Trump yönetiminin azalan uluslararası işbirliği, ülkedeki bilim insanları için olumsuz hava yaratırken Avrupa, ABD’yi terk edecek beyinlere kapılarını açmak için kolları sıvadı.

Alman Der Spiegel dergisinde 8 Alman profesör ve araştırmacı yayımladıkları ortak açıklamada, “Almanya için 100 parlak beyin” çağrısı yaptı. Akademisyenler, Albert Einstein ve Lise Meitner gibi bilim insanlarının Nazi Almanyası’ndan kaçarak göç ettiklerini hatırlatarak, Almanya’nın ABD’li araştırmacılara kucak açarak o dönem yaşadığı beyin göçünü tersine çevirme fırsatı yakalayabileceğini belirtti.

Öte yandan Almanya, Fransa ve İspanya dahil bazı Avrupa hükümetleri, ABD’de işinden olan ve yeni fırsatlar arayan akademik personeli çekmek için Avrupa Komisyonunu hızla harekete geçmeye çağırdı.

AB Komisyonunun “Startup, Araştırma ve İnovasyon”dan sorumlu üyesi Ekaterina Zaharieva, ABD’de hükümetin politikalarından etkilenen araştırmacılara ilişkin, “Bu küresel manzara, Avrupa’nın bilim ve araştırma için güvenli bir yer olmaya devam edeceğini dünyaya göstermek için bir fırsat.” dedi.

Avrupa’nın hem uluslararası hem Avrupalı araştırmacıları çeken bilim için en iyi yer olması gerektiğini vurgulayan Zaharieva, ABD’li bilim insanlarını çekmek için birliğin bilimsel araştırma kuruluşu olan Avrupa Araştırma Konseyi tarafından sunulan mali desteği artıracaklarını duyurdu.

Zaharieva, 13 AB ülkesinin Brüksel yönetimini ABD’nin beyin göçü için harekete geçmeye çağırdığı mektup yazdığını, Avrupa Komisyonunun ABD’nin “en yeteneklileri” için özel vize sağlama konusunda çalıştığını kaydederek, Avrupa’nın akademik özgürlüğü savunmada tarihi sorumluluğunun bulunduğunu vurguladı.

– Avrupa’da Amerikalı araştırmacıları çekecek bazı girişimler

Uzun yıllardır yükseköğretime yatırım konusunda ABD’nin gerisinde kalan Avrupa’nın, Amerikalı araştırmacılara kapılarını açması için bu sektörde ciddi yatırım yapması ve fon artışına gitmesi gerekiyor.

Fransız ulusal basınında yer alan haberlere göre Marsilya da Donald Trump’ın politikaları sonrası “susturulan, sansürlenen ve fonları kesilen” onlarca bilim insanına ev sahipliği yapmaya hazırlanan şehirler arasında yer alıyor.

Bu kapsamda Aix-Marseille Üniversitesinde “Bilim İçin Güvenli Yer” platformu kuruldu. Üniversite Başkanı Eric Berton, 120’si NASA ve Stanford dahil olmak üzere ABD’deki kurumlarda çalışan 300’ü aşkın Amerikalı araştırmacının 7 Mart’ta başlatılan 15 milyon avroluk platforma ilgi gösterdiğini söyledi.

Breton, Trump’ın politikalarından etkilenen sağlık, LGBT, tıp, epidemiyoloji ve iklim değişikliği gibi alanlarda çalışan Amerikalı bilim insanlarını Marsilya’ya çekmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Trump’ın politikalarından etkilenerek ABD’den ilk araştırmacıların haziran ayında geleceğini belirten Berton, araştırmacıların ailelerinin de Avrupa’ya göç etmesini kolaylaştırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Berton, ayrıca 10 Avrupa üniversitesinin benzer programlar başlatmak için kendisiyle iletişime geçtiklerini anlattı.

Benzer şekilde Belçika’daki Vrije Universiteit Brussel (VUB) da ABD politikalarının “kurbanı” olan araştırmacıları çekmek için fon ayırdığını ve karşılama merkezi oluşturduğunu duyurdu.

Üniversitelerin yanı sıra yerel yönetimler de ABD’nin “parlak beyinleri” için harekete geçti. ABD’den göç edecek bilim insanları için şehrin güçlü bir alternatif olmasını sağlamak isteyen Berlin Belediyesi, bunun için özel fon ayıracağını duyurdu.

Hollanda Eğitim Bakanı Eppo Bruins ise Avrupa ve Hollanda için altın değerindeki uluslararası bilim insanları için özel fon ayırmanın hükümetin önceliği olması gerektiğini vurguladı.

Continue Reading